Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FUNDA KARAYEL

Etiler’de hazır yemek paketleri Beylikdüzü’nde çeyizler çıkıyor

Ünlü İspanyol yazar Cervantes'in 'Arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim' sözünü, 'Çöpünü söyle sana kim olduğunu söyleyeyim'e kadar getirdik... Yanlış okumadınız; atılan çöpler kişinin yaşam biçimiyle ilgili birçok şeyi ele veriyor.
Çöp, statülerin en gerçek göstergesi; bazı semtlerde çok zengin insanların yaşadığı düşünülüyor ama bölgenin çöplerinden sadece ucuz şarap ve mide ilacı çıkıyor. Çok derin hikayeler barındıran bambaşka bir dünya çöp dünyası. Bu dünyanın entelleri de var; çöp başında Dostoyevski okuyanlar, şiir yazanlar, dispozofobi (biriktirme hastalığı) olan popülistler ve daha niceleri.
Bunlardan biri de sosyoloji ile ilgilenen, her ay Bavul dergisi için semt semt çöp analizleri yapan Umut Yiğit. Ben de bu çöp işinin inceliklerini sormak ve çöp analizinin nasıl yapıldığını deneyimlemek için Umut'la buluştum ve Etiler'in çöp konteynırlarına doğru yola çıktım.
Çağımızın en büyük problemlerinden biri olan tüketim çılgınlığının başlıca nedeni olan doyumsuzluğun resmi; sanki Etiler'deki çöp konteynırlarında çizilmiş. Eldivenlerimizi giydik, bir konteynırın başına geçtik ve çöpe alıcı gözle bakmaya başladık. Meğer karıştırdığımız; megastar Tarkan'ın evinin yanındaki çöp konteynırıymış. Bu bölgede çıkan çöplerde; genellikle hazır yemek paketleri vardı. 'Kimse evde yemek pişirmiyor galiba' diye düşünürken, çöpten bolca çıkan mide ilaçları da bu düşüncemi doğruladı. 'Umut baksana, ne çok mide ilacı var' dediğimde; Umut, hazır yemeğin çok yendiği semtlerde, mide ilacının da çok çıktığını söyledi ve ekledi: "Mesela Fatih semtinin çöplerinde, ev yemekleri yapıldığını gösteren işaretler vardır ve ben orada hiç mide ilacı görmedim."
Tüketim çılgınlığının baş göstergesi de; ısırılıp bırakılan meyveler. Tropikal meyve tercih eden Etiler sakinlerinin; meyve alışkanlığı pek yok!



Moda'daki çöp kutularında makyaj malzemesi yok!
Umut Yiğit'in çöp analizlerinden bugüne kadar çıkan tespitler şöyle:
Nişantaşı'nda fantezi maskesi kullananlar var.
Cihangir'dekiler ucuz şarap içiyor.
Moda'da yaşayanlar, patlamış mısırı çok tüketiyor; bu demek oluyor ki, evde çok film izliyorlar.
Beylikdüzü tarafında genelde çeyizler dikkat çekiyor. Demek ki; yeni evlenen çiftler, kayınvalidelerinin aldığı çeyizleri, usulca çöplere bırakıyor.
Bağcılar'dakiler meyveli soda çok içiyor.
Bebek'teki çöplerde genelde pastel tonlarındaki, Halkalı'da ise simli makyaj malzemeleri dikkat çekiyor. Bugüne kadar Moda'dan ise hiç makyaj malzemesi çıkmamış.
Buradan anlaşılan şu ki; Bebek'te yaşayan kadınlar sade makyaj yapıyor. Halkalı tarafı biraz dikkat çekmek istiyor ama Moda kadınları kesinlikle doğallıklarına güveniyor.
Siz de çöp işini sevdiyseniz; Yiğit'in çöp analizlerini Bavul dergisinden her ay takip edebilirsiniz.

Kırılan kredi kartları İsyanın göstergesi
Analizimize devam ederken; Etiler'de hep kabak çekirdeği yendiğini fark ettim. Bu bölgede nedense kimse ay çekirdeği yemiyor; sanırım kabak çekirdeğinin kalorisi daha az olduğu için. Çıkan paketlerde kahvaltıda hep organik ürünler tercih ettiklerini gördüm; peynir, domates, biber, yumurta vs. hepsi organik.
Bu arada bu bölgede oturanlar, sevgilisine, eşine sık sık çiçek alıyor ama maalesef kadınlar, çiçekleri çöpe atıyorlar. Çöpte iki buket, bir de saksı buldum.
Öte yandan kırılan kredi kartları da; yapılan fazla harcamalara isyan edenleri gösteriyor. Yüksek meblağlı ekstreler, Etiler'de kredi kartı kırmalara yol açmış.
Biz çöpü karıştırırken yanımıza o bölgenin çöplerini toplayan Abdurrahman geldi ve "Abla bakmayın, bu çöplerde bir şey yok" dedi. "Neler buluyorsun bu bölgede?" diye sordum; şöyle dedi: "Kolye, saat, hatta geçen gün 1 kilo gümüş buldum."
Anlayacağınız; Etilerliler, tüketimin zirvesinde yaşıyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA